EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Değerli okuyucularımız, Eskişehir'de iş hayatındaki başarılarıyla Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına ulaşmış, bu topraklarda doğup büyüyen vatan ve memleket sevdalısı Nadir Küpeli Bey, bu ay ki röportaj konuğumuz.

07.05.2021 00:00

EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

İş hayatından özel hayatına kadar bir solukta ilgi ile okuyacağınız bir röportaj gerçekleştirdik.
Onunla her karşılaştığımda "mütevaziliğin ve başarının ete kemiğe bürünmüş hali" diye içimden geçiririm.
Gençlik yıllarında zor şartlarda kendisinin abisi, kadim dostum, ağabeyim Hasan Küpeli Beyle başlayan ticari hayatı bugün bünyesinde barındırdığı birçok fabrika ile Anadolu'nun güzel kenti Eskişehir'de binlerce insana iş ve aş veriyor olmaları her türlü takdirin üzerinde.
Onu tanıdığımdan beri mütevaziliği ve hoşgörüsü ile iyi bir dost, adaletli bir yönetici, yaşamını plan program üzerine kurmuş, dürüst, çalışkan örnek bir iş adamıdır Nadir Küpeli.
Şimdi sözü fazla uzatmadan "Marifet iltifata tabidir" sözünün en çok yakıştığı iş adamlarımızdan ve yöneticilerimizden birisi olarak gördüğüm Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli Beyle yaptığımız bu güzel röportajımızla sizleri baş başa bırakıyoruz.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Öncelikle bunca iş yoğunluğunuz içerisinde bizlere zaman ayırdığınız için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz. Şu anda Türkiye'nin en büyük ikinci Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığını (EOSB) yürütüyorsunuz. Sizi tanıyanlar için Nadir Küpeli'nin hayatı hakikaten bir rol model ve başarılarla dolu. Röportajların hep ilk sorusudur. Sizi tanıyabilir miyiz? Nadir Küpeli kimdir?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Öncelikle Eskişehirdenhaber.com okuyucuları ve takipçilerini hem şahsım hem de Organize Sanayi Bölgesi yönetimi adına saygı ile selamlıyorum. Bana böyle bir fırsat verdiğiniz için de çok teşekkür ediyorum. Nadir Küpeli 1966 yılında Çifteler İlçesi Arslanlı köyünde dünyaya geldi. Üç çocuk babasıyım. 1978 yılına kadar köyde yaşadık. Bu tarihten itibaren Eskişehir merkezde yaşıyorum. 1981 yılından itibaren de aktif olarak aralıksız ve de vukuatsız ticari hayatın bizzat içindeyiz. Tam 40 yıl bitti. 41'e başladık. (Hüseyin Turhan 41 kere maşallah) 41 kere herkese maşallah. Vatan için çalışan, niyeti iyi olan herkese maşallah. Eğitim hayatım hemen hemen hep Eskişehir'de geçti. O zamanlar Anadolu Üniversitesi Bolvadin Meslek Yüksek Okulu'ndan mezun olduktan sonra yine ticarete devam ettik. Şu an için Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunun Başkanlığı'nın dışında yine Sanayi Odası'nda görevim var. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Orman Ürünleri Sektör Meclisi'nde görevim var. Bazı vakıflarda, sosyal projeler içerisinde görevim var. Tabi bunların dışında Küpeliler şirketimizin yoğun bir iş temposu var. Bunun da içerisinde görevlerim var. Çalışıyoruz. Hepsine birden yetişmeye çalışıyoruz. Bunun için de oldukça planlı bir hayatım var diyebilirim. Her şeyi programlamak durumundayım.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Görebildiğimiz kadarıyla birçok görevleriniz ve sorumluluklarınız var. Nadir Küpeli'nin 24 saati nasıl geçer? Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Bir kere güne mutlaka erken başlamam gerekiyor. Ben hatırlamıyorum iş günlerinde 9'a 10'a kadar uyuduğumu. Genelde biz hep güneş doğmadan kalkıyoruz. İşin durumuna göre bazen toplantılar uzadığı zaman eve gitmemiz gece saat 10'u veya 11'i bulabiliyor. Ama genel olarak mümkün olduğu kadar mesai saatlerini bitirdiğimiz zaman işimi de bitirmiş isem evime gitmeye çalışıyorum. Sabah mümkün olduğu kadar erken kalktığımı söylemiştim. Spor yapmaya çalışıyorum özellikle sabah saatlerinde. Genel olarak 8.15'te evden çıkıyorum. Saat 9'dan itibaren şirketin işleri ve toplantıları başlıyor. Öğle saatlerine kadar ağırlıklı olarak Küpeliler'in işleriyle ilgiliyiz. Saat 14'ten sonra Organize Sanayi Bölgesi'nin işleri ve onun dışındaki randevular oluyor. Tabii bunların aciliyet durumuna göre saatleri de değişebiliyor. Konukların randevu taleplerine göre bu saatler değişebilir ama genel olarak böyle. Cumartesileri de Gediz'deki fabrikaya gidiyorum. Bazen pazar günleri de gidiyorum ama genel olarak pazar gününü evime, aileme çocuklarıma ayırmaya çalışıyorum.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Bir de torunlar var.
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Aynen öyle. Torunlar var. Evet üç tane oldu. Allah acılarını göstermesin. Güzellikler nasip etsin. Onlar da haftasonu bazen bize geliyorlar. Tabii bu pandemi sürecinde biraz daha dikkatliyiz. Hem onlara hem de toplum sağlığına zarar vermemek adına daha fazla gayret gösteriyoruz. Ama onların hepsi hayatın başka güzellikleri. İnsan çocukları da torunları da gördüğü zaman hayatın keyfine varıyor.
Bir de yaş...
Hüseyin Bey belli bir yere geldikten sonra, tabiri caizse kemale erdikten sonra insan birlikte olduklarının kıymetini de daha iyi anlamaya başlıyor. İnşallah size de yakın zamanda bir torun nasip olsun. O zaman dediklerimi daha iyi anlayacaksınız. Mesela duyarsınız, işte torun evlattan daha sevgili geliyor, daha kıymetli gibi laflar duyarsınız çevrenizde. Ben ona tam katılmıyorum. Yani torunla evlat arasında ayrım yapmak. Birisinin birisinden daha kıymetli, daha sevimli olduğunu söylemek bana göre çok doğru bir tespit değil. Ama sanıyorum biz, özellikle Anadolu'da erken yaşta evlenenler, erken yaşta çocuk sahibi olduğumuz için hayatın çok yoğun, mücadelenin yoğun olduğu dönemlerde çocuklarımızın nasıl büyüdüklerinin farkına varamıyoruz. Mesela ben 22 yaşında evlendim. Bugün için 33 yıllık evliyim. İlk çocuğum büyük kızım ne zaman doğdu, nasıl büyüdü hiç anlamadım. Sanki dün gibi geliyor bana. Ama son evladım Mustafa doğduğu zaman 38 yaşındaydım. O zaman hem çocuk kıymetini hem insan kıymetini anlamaya başladım.
Torun ise ağırlıklı olarak Türkiye'de 50'li, 60'lı yaşlarda sahip olunan bir kavram. O zaman da hayat mücadeleniz daha sakin oluyor. O sert esen rüzgarlar yavaşlamış oluyor. Siz belirli birikimleri, belirli kazanımları elde etmiş oluyorsunuz. Daha stabil bir yaşantı olmaya başlıyor. Çocuklara, torunlara ve diğer sevdiklerinize farklı gözle bakıyorsunuz. Bir de yaş kemale erdiği zaman birçok meseleyi akıl süzgecinden geçirerek değerlendirmek de artık insanın o zamanlarda bana göre kazandığı bir kazanım oluyor.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Şunu mu demeye çalışıyorsunuz. Hayatın çok hızlı aktığı dönemde, evlatlarınıza veremediğiniz o sevgiyi bugün torunla kapatmaya çalışıyorsunuz. Bu da torun sevgisini ön plana çıkartıyor. Ne dersiniz?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Yani tam olarak öyle de değil. Ama eğer torunlara sahip olduğumuz yaşlarda evlat sahibi olsaydık ikisinin de sevgisi aynı olurdu. Çünkü bunun biraz yaşla alakası var. Yani 20 yaşındaki bir insanın, çevresine, dünyaya bakış açısı ile ileri yaşlardaki kişinin olayları yorumlaması, sindirmesi birbirinden farklı oluyor.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com) : Teşekkür ediyoruz. Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına gelelim. Bir dönem önceki başkanınız Savaş Özaydemir'in de başkan yardımcılığını yaptınız. Şunu sormak istiyorum. Sizi başkanlığa götüren sebepler neydi? Neden yoğun işleriniz arasında Organize Sanayi Bölgesi Başkanı oldunuz? Hedefleriniz mi vardı? Eskişehir'e karşı farklı projeleriniz mi vardı? Sizi bu başkanlığa iten sebep neydi?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Yaşamın olağan akışı içerisinde bazı gelişmeler siz isteseniz de istemeseniz de takdiri ilahi olarak karşınıza çıkıyor. Bir kere; vatanını seven, ay yıldızlı bayrağı ile gurur duyan herkes fırsatını bulduğu zaman ülkesine, yaşadığı şehre, insanlara faydalı olmak ve hizmet etmek zorunda. Bununla alakalı çok da güzel bir deyimimiz var. "Halka hizmet hakka hizmettir." Bunu biliyoruz.
Aslında biraz da tesadüf oldu başkanlık. 2009 yılında Sanayi Odası'nda meclis üyesi oldum ve o sene mecliste de başkan vekilliği görevini yaptım. Bu 2013 yılına kadar devam etti. O zamanlar Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet ile yönetiliyordu. Benim dönemimde genel kurula geçtik. Müteşebbis heyet yok. Yani doğrudan sanayici seçiyor mevcut yönetimi.
2012 yılında yedekte Organize Sanayi Üyesi Yönetim Kurulu üyesiydim. İstifa eden birisinin yerine üç dört aylığına yönetim kurulu üyesi oldum. Arkasından 2013 yılında çok çekişmeli bir seçim olmuştu. Ben de orada çok gayret göstermiştim. O seçimden sonra Savaş Bey kazanınca beni kendi fabrikasına çağırdı. Dedi ki "Çok gayretin var. Çok da emeğin var. Biz de seçimi kazandık çoğunlukla. İster sanayi odası başkanlığı, istersen Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı bunlardan bir tanesini al.Başkasına da vermem" dedi. Bende kendisine "Başkanım ben herhangi bir koltuk için veya da bir başkanlık için bu mücadeleyi yapmadım. İnandığım değerler için yaptım, inandığım değerlerin gerçekleşmesi için, sanayicilere faydalı olabilmek için mücadele ettim." dedim. Bana "Olmaz bunlardan bir tanesini alacaksın. Sen bunları fazlasıyla hak ediyorsun" dedi. Bende ısrarla olmayacağımı söyledim. En son "Ben seni büyüğünüm abin sayılırım." dedi. "Öylesin dedim." O zaman "Başkan vekilliğini kabul et" dedi. Peki dedim.
EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Bir de ona "Başkanlığı kabul et." dediği zaman şöyle bir itirazım olmuştu.
"Benim bu işte tecrübem yok. Organize Sanayi Bölgesi Türkiye'mizin gözbebeği. Tecrübesiz birisinin buradaki kurumun başına geçmesi sanayicilerimize olur da zarar verirse bu benim için ciddi bir vebal olur. "Buna da hiç razı olmam." demiştim. "Mutlaka tecrübeli birisi gelmeli ki yönetim değişikliği olduğu zaman işinde gücünde olan sanayicilerimiz, katılımcılarımız bize sitem etmesinler." demiştim. Ve ondan sonra da Savaş Bey'le birlikte çalışmaya başladık. Bu 4,5 yıl sürdü. 26 Temmuz 2017 tarihinde Savaş Bey'in süresi dolduğu için yeni seçime gitmesi gerekiyordu ve o tarihte o aday olmadı. Beni de onun yardımcısı olarak arkadaşlar aday gösterdiler. Aslında o zamanlar çok arzu etmemiştim. Çevremdeki arkadaşlarım birazcık beni mecbur kıldılar.

İnsanlar ilk çağlardan beri topluluk halinde yaşıyor. Hiç kimse kendi başına kendi eliyle ya da kendi çevresiyle yaşamıyor. Mutlaka topluluk halinde yaşıyor. Dolayısıyla arkadaşlarımın bazıları "Ya biz sana güvendik, biz seninle aynı yola çıktık ama sen gördüğümüz kadarıyla bizi yarı yolda bırakıyorsun. Böyle bir şey olamaz. Görevi kabul edeceksin." diye tatlı bir sitemleri oldu. Birazcık da tabii yakın olduklarını düşündükleri için. Benim canlarım, dostlarım onlar. Ciddi sitemleri oldu. Onlara hayır diyemediğim için bu göreve aday oldum.
Evet, 8 Şubat'ta genel kurula gidip tekrar o sürede 7- 8 ay kadar meclis genel kurulundan aldığımız yetkiyle 2017 yılı Temmuz ayından bu güne kadar da Yönetim Kurulu Başkanlığı'na devam ediyoruz. Aslında benim çok istediğim ya da istemediğim bir konu değildi. Bazı şeyler dediğim gibi nasipse oluyor.
EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Göreve geldiğiniz ilk günden itibaren
Organize Sanayi Bölgesi olarak resmî kurumlarla, yerel sivil toplum örgütleriyle çok sıcak ilişkileriniz var. Sıcak diyaloglarınız var. Kamuoyu genelde sorun çıkaran değil de çözüm üreten bir iş adamı olarak görüyor. Özellikle benim çok önemsediğim bir projeniz var. Bu projeniz Organize Sanayi Bölgesi Meslek Anadolu Lisesi'ni hayata geçirdiniz. Bu proje nasıl oluştu? Hayaliniz miydi ve kısa sürede de hayata geçirdiniz. Bundan bahseder misiniz?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Öncelikle kurumların birbirleriyle uyumlu çalışmaları herkesin yararına. Ben ilk seçildiğim zaman Eskişehir'deki bütün kurumlarla sıfır sorunla çalışmamız gerektiğini bütün arkadaşlarımla konuştum, onlara anlattım. Kendim de zaten buna inandığım için bu yola çıktık ve bu yönde çalışmalar yaptık. Başardık da. Birçok da somut örnekler var. 2009 yılında Sanayi Odası Meclis Üyesi olduğum zaman bir vakıf kurulmuştu. Alınan karar ile ESOGÜ ile birlikte bir meslek lisesi yapalım denildi. Meslek lisesinin gelirini sağlamak için de elektrik santralinin gelirlerini oraya aktaran büyük bir proje vardı.
Tabii bu proje kısır çekişmelere kurban gitti ve yapılamadı.
Ondan sonra 2013'te sürekli okul yapalım, okul yapalım diye konuşuyorduk. Fakat bir türlü başaramıyorduk. Ben de ülkemizin, sanayicimizin geleceğinin, kalkınmasının eğitimle olacağını bildiğim için bu projeye yüzde yüz destek veriyordum. Mutlaka okul yapılmalı ve bizim yaptığımız okul da devletin yaptıklarından daha farklı olmalı. "Standartları, çıtaları çok yüksek olmalı." diye düşünüyordum. Başkan vekili olduğum dönemde de buna imkan olmadı. 2018 yılında genel kurul bittikten sonra önümüzde 4 yıllık bir süreç vardı. Biraz da oryantasyon sürecinden sonra 2018'in sonlarına doğru bizim bu okulu yapmamız lazım dedik. Zaman çok hızlı akıyor ve bunun telafisi de yok diye düşündük. Arkadaşlarımın hepsi onay verdi.

Sanıyorum Ocak ya da Şubat ayında izinler için müracaat ettik. Bunun çok uzun süreceğini gördük ve okulu yapmak hayli zaman alıyordu. Ama ben de istiyorum ki bizi zorlayan tabiri caizse kamçılayan bir sistem olmalı ki okulu çok hızlı yapalım. Çünkü değişik gerekçelerle, değişik gündemlerle okulu yapma düşüncesi her an durabilir.
EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Bir an önce kazmayı vurmak istediniz.

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Kesinlikle! Kazmayı vurmakla kalmıyoruz öğrencileri oraya almalıyız ki bizi kamçılasın. Böyle bir şey düşündük. Bu arada yönetim kurulumuzdan Yavuz Ayva'yı görevlendirdik. Sınav ve Belgelendirme Merkezi de kuralım istedik. Eskişehir'de sınav ve belgelendirme merkezi yoktu. Bursa'ya, Ankara'ya veya başka vilayetlere gidiyordu insanlar. Eksikliği hissediliyordu. Biz bunu da yapalım dedik. Bunun için bize bina lazımdı. Şöyle bir fikrimiz oldu. Biz bu binayı bu sene yapalım dedik. Çünkü çok büyük bir bina değil 1000 metrekare alanı olan bir bina. Burada öğrencilerimizi biz bu sene eğitelim 10. sınıfa kadar, daha sonra yeni talebeleri alıncaya kadar ana kampüsü yaparız. Böyle yola çıktık. Mart'ta ya da Nisan ayında hazırlıklara başladık, projeler yaptık ve Mayıs ayında ihaleye çıktık. 100 kişilik bir kontenjan için izin istedik. Milli Eğitim Bakanlığı'na gittik. Biraz zor oldu ama izinlerimizi aldık. 9 Eylül'de de Sayın Bakanımızın, Vali Beyin katıldığı bir açılışla okulu eğitim öğretime açtık. Şimdi buraya kadar her şey normal. İyi ki öyle yapmışız. Tam da düşündüklerimiz gibi oldu ama malum 2020 yılının başlarında pandeminin etkilerinin görülmeye başlamasıyla birçok işler, projeler durdu ya da ertelendi. Âmâ biz aralık ayında yeni okulun kampüs binası için de ihaleye çıkmıştık. Çünkü mevcut öğrencilerimiz ikinci sınıfa geçecekler ama onları eğitecek bina yok, mekân yok. Bu tabii hepimizi birden kamçıladı. Pandemi ya da başka aksaklıklar, eksiklikleri dinlemeden tam bu sırada okulu bitirmeye devam ettik. Okulların açıldığı bu sene 9 ay gibi sürede 24 bin metrekarelik bir kampüs inşaatı yaptık. Bu proje benim 12 yıllık bir hayalimdi. Neticede sanayi bölgesinin 33 yıllık bir hayalini gerçekleştirmiş olduk. Şu anda Türkiye'nin iddia ediyorum ki en iyi okulunu biz yaptık.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Diğer illerin Organize Sanayi Bölgelerinde böyle eğitim kurumları var mı? Hiç araştırdınız mı?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Var ama biz en iyi okulu yaptığımızı düşünüyorum.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Okula gençlerin ilgisi nasıl? Kontenjanınız doldu mu?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Ciddi bir talep oldu. 100 kişi aldık. Geçen yıl. Bu sene yani 2020-2021 eğitim öğretim yılında 270 öğrenci alacaktık. Çünkü toplam okulun ruhsat kapasitesi 2 bin 430. Biz buna karşılık 1080 öğrenci planlama yaptık. Bunu da 4 yıla böldüğümüzde sınıflarda 270'şer öğrenci oluyor. 100 öğrenci geçen yıldan 270 öğrenci de bu yıldan olmak üzere toplam 370 öğrenciyle eğitim öğretim hayatımıza devam edelim istedik. Açtığımız kontenjanlara 520 civarında talep geldi. Halbuki Eskişehir'deki meslek liselerinde toplam kapasitenin yüzde 28'i kadar müracaat olabiliyormuş. Bize de ise yüzde 200'e yakın bir talep oldu.
Burası özel bir okul ama velilerden herhangi bir ücret almıyoruz .Ücretin bir kısmını devletten istiyoruz. Çünkü devletin meslek liselerine bir katkısı var. Bir kısmını da organize sanayi bütçesinden karşılıyoruz. Şu anda okulumuzda 370 öğrenci eğitim öğretime devam ediyor.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Türkiye'nin en büyük ikinci Organize Sanayi Bölgesini yönetiyorsunuz. OSB'de yeni alanlar açıyorsunuz. İş makineleri çalışıyor. Altyapı çalışmalarınız hızlı şekilde devam ediyor. Geliştirme bölgelerinden bahseder misiniz? Bir de Eskişehir'e gelecek yatırımcıya ne tür imkanlar sunuyorsunuz?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Eskişehir, 31 Milyon metrekare üzerinde bir alanla Türkiye'nin en büyük ikinci organize sanayi bölgesine sahip. Alt yapı bakımından en mükemmel organize sanayi bölgesi burası. Üstelik çok ciddi, nitelikli işgücüne sahip bir bölgeyiz. Tabii sürekli çıtayı yüksek tutmak, Eskişehir'i tercih eden sanayicilerin ihtiyaçlarını karşılamak, beklentilerini boşa çıkarmamak adına da düzgünce çalışmak gerekiyor. Hızlı hareket etmek, hızlı aksiyon almak gerekiyor. Altyapıları ve diğer imkanları aktif çalışır ve üst seviyelerde tutmak gerekiyor. Bunlardan bazıları da arsa üretmekle ilgili konular. 31 milyon metrekarelik bir alandan bahsediyoruz.
Şu anda yaklaşık 20 milyon metrekarelik arsa tahsis ettik. Yani 11 milyon metrekare daha tahsis edeceğimiz alan var, arazi var. Bunlarla ilgili istimlak çalışmaları, parselasyon çalışmaları, alt yapı çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmeli ki ediyor da... 2019- 2020 yıllarında özellikle birinci gelişim bölgesi olarak tarif ettiğimiz Ankara yolundaki İmişehir bölgesinde organize sanayi bölgesinin 52 yıllık tarihindeki en büyük yatırımı yaptık.
1970'te arsa tahsisinin başladığı günden beri ilk defa en büyük yatırımı gerçekleştirdik. Bu anlamda sanayicilerimize verdiğimiz hizmetin kaliteli devam etmesi adına yoğun çalışmalarımız var. Bu, kış aylarında yolların açık tutulması ve diğer zamanlarda bütün hizmetlerin aksamadan, kesintisiz ve kaliteli olarak sanayicilere sunulabilmesi de bu çalışmalardan bazıları. Mesela özellikle birinci gelişme bölgemizde sıfır enerji kesintisini yakında sağlayacağız. Şu anda bizim olmayan TEİAŞ'ın orta gerilim hattından enerji alıyoruz. Yakın zamanda yapılan yatırımlarla kendi trafolarımızdan birinci geliştirme bölgesini besleyip sıfır elektrik kesintisini sağlamış olacağız. Böyle bir yatırım yapılıyor. Bu mevcut bölgede bile yok. Dolayısıyla yeni bölgelere yeni teknolojilerden kullanıyoruz. Hiç elektrik kesilmeyecek.

Hüseyin TURHAN-(Eskişehirdenhaber.com): Kesintisiz enerji firmalar için olmazsa olmaz diyorsunuz.
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Kaliteli ve kesintisiz enerji bizler için çok önemli.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Bir yatırımcı Afyon'u değil de neden Eskişehir'i tercih etsin?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Birçok nedeni var. Bir kere kesintisiz hizmet, arsa fiyatlarının uygunluğu, altyapı kalitesi ile internetten doğalgaza, elektriğe ve de yollara kadar bir çok neden sayabiliriz. Bunların hepsi yatırımcıların Eskişehir'e gelmesi için sebepler. Kaliteli iş gücü Eskişehir'in hem karayolu hem demir yolunda kavşak noktası olmasınıda ilave edebiliriz.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com) : Eskişehir'in ulaşılabilirliğinin kolay olmasını kastediyorsunuz.
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Evet. Bugün Eskişehir'den 2 yada 3 saatlik karayolu yolculuğu ile İstanbul'dan Ankara'ya kadar çok rahat ulaşabiliyorsunuz ki Türkiye'nin büyük tüketimleri zaten bu civarda. Eskişehir'e Konya 3 ila 3,5 saat. İstanbul 2 saat. Bursa yanı başımızda 1 saat, 20 dakika.. Eskişehir bu anlamda konumu itibariyle ciddi avantaj sağlamış durumda. Şu anda 658 tane yatırımcı var bölgemizde. Bunlardan 560 tanesi fiili olarak çalışıyor. Diğerleri proje aşamasında, inşaat aşamasında...

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): İçlerinde yabancı yatırımcı var mı?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Evet çok ciddi sayıda yabancı yatırımcı var. 49 diye hatırlıyorum. Yabancı yatırımcıların şu anda toplam 8 bin 200 çalışanı mevcut. Eskişehir Organize Sanayi Bölgemizde 66 bin çalışan içerisinde 8 bin 200 tanesi yabancı yatırımcılara çalışıyor.
Yukarıda bahsettiklerime ek olarak bölgemizin bedava hizmetleri var. Su ve diğer hizmetlerimizden doğru dürüst para almıyoruz. Artı başka bölgeler gibi ruhsat harcımız yok. Bunlar da ücretsiz. Aidat almıyoruz. Bunun gibi daha pek çok avantajları var. Onun dışında tedarik zincirinin Eskişehir'de oluşmuş olması ve firmaların birbirleriyle olan iyi ilişkilerinden dolayı da burayı tercih ediyorlar. Özellikle beyaz eşya, raylı sistemler, havacılık dalında çalışan oldukça fazla firma var. Onların da hem altyapı yatırımları hem malzeme tedarikçileri yönünden bu bölgeyi tercih etmeleri kendi avantajlarına oluyor.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Biraz da özel sorular soralım. Özel hobileriniz var mı?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Yürüyüş yapmayı çok severim.(H.TURHAN- Av yapmak) Hayatım boyunca bir canlıya ateş edip av yapmadım. Aklıma geldimi çok güldüğüm bir anekdotum var kısaca anlatayım. Geçmiş tarihlerde Sivrihisar Kaymakamı, Eskişehir Emniyet Müdürü, bir doktor arkadaş, birkaç kişi daha beni av yapmaya davet ettiler. "Silahım yok, ben avı çok sevmem dediysem de gidelim" dediler. Bir tabanca aldım, Sivrihisar Günyüzü taraflarına gittik. Bayağı dolaştık ama hep dua ettim. Karşımıza bir şey çıkmasın diye. Günün sonunda da hiçbir şey çıkmadı. Hiçbir şey bulamadık. En son buradan götürdüğümüz sucuk ekmek pişirip yedik. Geri döndük. Böyle bir av hayatım var.
EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com) : Nadir Küpeli evde nasıldır? Ev işlerinde mutfağa girer misiniz? Eşinize yardım eder misiniz?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Çok vaktim olmuyor. Eve gittiğimiz zaman genel olarak her şey hazırlanmış oluyor. Eşim bu anlamda fevkalade gayretlidir. Ama ihtiyaç dahilinde hemen hemen bütün yemekleri yapabilirim, yapmaktan hoşlanırım. Yani çoğu yemeği yaparım zevk de alırım. Ancak buna çok vakit olmuyor. Vaktim olursa da çocuklarım da eşim de "şu yemeği sen yapsan da beraber yesek" derler ama dediğim gibi vakit yok. Ev işlerinde elimden bir şey geliyorsa ki hemen hemen her iş gelir. Evimize hiç tamirci gelmiyor diyebilirim. Hafta sonları da tamir işleri olduğu zaman hazırlık yapıyorum. Evde kalırsam onların tamiri ile ilgili rehabilitasyonu olacaksa bunları yapmaya çalışıyorum. Bununla ilgili iki numaralı damat ilk zamanlar sokağa çıkma kısıtlamaları olduğunda şöyle bir şey söylemişti eşime. "Sokağa çıkma kısıtlaması biraz daha uzarsa babam bu evi bir daha yapacak herhalde" diye. Dolayısıyla mekanik, elektrik, sıhhi tesisatına varıncaya kadar evde hemen hemen her şeyin arızasını kendim yaparım.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Bu kabiliyetiniz ve yeteneğiniz nereden geliyor? Babanıza mı benzediniz yoksa?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Çok hatırlamıyorum. 1973'te babam öldüğü zaman ben de 7 yaşındaydım.Babamın maharetlerini çok bilmiyorum. Yaşım da küçüktü ama sanat okulu mezunuyum. Sanat okulunda okuyan öğrencilerin çok büyük bir kısmının elleri maharetlidir. Ayrıca Atatürk Endüstri Meslek Lisesi'nde okumuştum. O zaman bize de birçok şey öğretmişlerdi. Elimden her iş gelir. Marangoz işlerinden anlarım. Çok da severim marangozluğu. Ağaç kokusunu da severim. Zaten orman ürünleriyle de uğraşıyoruz. İnşaat malzemeleri dışında da birçok konuda fikrim vardır. Makinelerin tadilatı, rehabilitasyonu, imalatı bu işlerden de çok hoşlanırım. Bazen yanılırım ama genelde fikrim var bu konularda. (Hüseyin Turhan-İşin mutfağından gelmiş olmanız başarınızdaki önemli bir etken) Merak da var elbette.
---
Şu anısı çok anlamlı. Anlatırken kabiliyetinin ve yeteneğinin ne kadar üstün olduğun ortaya çıkıyor.
Bizim benzin istasyonu işlettiğimiz dönemlerde akaryakıt pompalarının arızaları olurdu. Bir tamirci abimiz vardı. Arızayı yapmak için geldiğinde beni yanına sokmuyordu. Sonra bir gün dediler, niye sokmuyorsun? Şöyle bir cevap vermişti usta bize."Bir kere gördü mü arızayı kendisi yapıyor o sebeple sokmuyorum yanıma." Arızanın nasıl yapıldığını ustadan gördüğüm zaman bir daha o ustayı çağırmazdık. Kendim tamir ederdim.
---
Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Her büyük kentin adını taşıyan futbol takımı var. Bu anlamda bu kentin takımı 1965 yılında kurulan Eskişehirspor. Mazisi başarılarla dolu. Bu sene 2.lige düştü. Kötü yönetimlerin turnusol kâğıdı Eskişehirspor. Gelinen noktada neler söylersiniz?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Bir kere 2015/2016 yılına kadar hiç sporla alakam olmadı diyebilirim. Oğlum Mustafa biraz büyümeye başladıktan sonra onun sayesinde izlemek zorunda kaldım. Eskişehirspor tabii hepimizi üzdü. Hak ettiği yerde değil. Ama dediğim gibi benim spor tarafında çok bir tecrübem yok. Bugünkü yönetimin çok iyi niyetli olduğunu biliyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar. Belki bu anlamda Eskişehir'in kurtuluşuna vesile olacaktır inşallah. Çünkü ciddi çalışmalar olduğunu, borçlarla ilgili ciddi rakamların artık kapatıldığını biliyorum. Yani inanıyorum ki 2021-2022 Döneminde Eskişehirspor tekrar lig yükselmesi yaşar. Sayın başkanı iyi tanırım. Yakın dostumdur, arkadaşımdır. Çok iyi niyetli birisi. Kendisi Eskişehirspor için bugüne kadar belki birçok kişinin gösterdiğinden daha fazla gayret gösteriyor.
Maalesef bu akşamdan sabaha düzelecek bir konu değil. Çok ciddi borçlar yapılmış, o borçların ödenmesi, kapatılması bir süreç alıyor ve üstelik de bunların epey bir kısmı da yabancı para ile olduğu için kur çarpanı da tabii son dönemde arttı. Kur artışları Eskişehirspor gibi fazla da geliri olmayan kulüpleri zora soktu. İnanıyorum bu bir başlangıç olacaktır. Her şeyin bir ömrü vardır tabi. Bu kötü gidişin de bir ömrü vardır. Orada bir yerde duracak mutlaka ve mutlaka tersine dönecektir.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com) : Nadir Küpeli ismi Eskişehir'de ve sanayi camiasında önemli bir isim. Başarılı çalışmalarınızla Anadolu'nun kadim kentine hizmet ediyorsunuz. Tabi bu memlekete de hizmet etmenin çeşitli yol ve yöntemleri var. İşte bunlardan bir tanesi olarak Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı yapıyorsunuz. Yarın bugün bu başarınızı görüp değerlendiren siyasi partiler size bir teklif yaparsa düşünür müsünüz? Siyaset hayatınızın neresinde var? Bir adaylık söz konusu olabilir mi ilerde?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Çok yok. Yani bazı kişiler bu makamları atlama tahtası olarak görürler. Öyle düşünürler. Benim böyle bir isteğim, böyle bir beklentim yok. Ama bir şeye de ben yüzde yüz karşıyım. Kesin böyle bir şey olmaz demek insan fıtratına aykırı bir konu. Dolayısıyla geleceğin ne getireceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Bugün için böyle bir niyetim yok. Ama önümüzdeki dönemlerde benzer bir gelişme olursa, şartlar bunu gerektirirse, Ülkemiz için orada bulunmak faydalı olacak ise o zaman değerlendirilebilir. Ama bugün için böyle bir planlamam yok.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com) : Nadir Küpeli önemli konularda kararlarını nasıl verir? Aile meclisinde tartışır sınız? Yoksa başka fikrine,düşüncesine değer verdiğiniz insanlara mı danışırsınız?
Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Bir karar alacaksam öncelikle kendi akıl süzgecimden mutlaka geçiriyorum. Ondan sonra da mutlaka ailem ve yakınlarımla konuyu paylaşırım. Onların da fikirlerini alırım. Benim aklıma gelmeyen, onların aklına gelen bir konu var ise onu da tekrar akıl süzgecinden geçirip ondan sonra karar veririm. Mutlaka danışırım, danışmayı çok severim. Danıştığım kişinin yaşı, kimliği hiç önemli değil. Ne söylediği önemli. Mutlaka onun söylediklerinden ders çıkartabileceğim bir konu vardır diye düşünüyorum.
Aslında her işte böyle... Birileri bir şey yapıyorsa hep sorgularım. Örneğin Hüseyin Bey not almış kâğıda. Niye not alıyor? Mesela bunu kendim sorgularım.
EOSB BAŞKANI NADİR KÜPELİ İLE RÖPORTAJIMIZ...

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): İçinden geçtiğimiz pandemi süreci var. Bütün sektörleri etkilediği gibi Organize Sanayi Bölgesindeki yatırımcıyı, sanayiciyi de etkiledi. Bu anlamda Organize Sanayi Bölgesi olarak pandemi süreci ile ilgili almış olduğumnuz tedbirler var mı? Pandemi sizin sektörünüzü nasıl etkiledi ve bu anlamda halkımıza tavsiyeleriniz nelerdir?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Evet pandemi bizim bölgemizi de, bölge müdürlüğü çalışanlarını da, sanayicilerimizi de derinden etkiledi. Ama şunu net bir şekilde söyleyebilirim. 2020 yılının bütününe baktığımız zaman kalkınmadaki en büyük payın sanayiden ve sanayiciden geldiğini memnuniyetle söyleyebilirim. Net bir şekilde bu ülkenin resmî açıklamalarından da görülebilecek bir realitedir. Bölgemizde çok ciddi önlemler alındı alınmaya devam ediyor. Bununla ilgili dönüşümlü çalışma sistemine geçtik. Yatırımı devam eden şantiyelerimizde Covid-19'a yönelik tüm tedbirlerin alınması konusunda çok daha fazla takipçi olduk. Kurumun içerisinde birçok noktada virüsle alakalı uyarı broşürle yapıldı ve gerekli yerlere asıldı. Birçok yere dezenfektanlar konuldu. Ateş ölçerler alındı her alanda mücadele edildi ve etmeye devam ediyoruz.
Sanayi bölgemizdeki bütün firmalara uyarıcı broşürlerin dışında bilgilendirme mektupları, SMS'leri ve e-postalar gönderildi. Uzaktan bilgilendirmeye yönelik olarak toplantılar düzenledik . Nasıl tedbir alabiliriz? Devletin bu konudaki destekleri nelerdir? Bunlardan hangi koşullarda kimler faydalanabilir? Bunları duyurduk anlattık. Kronik rahatsızlığı olan çalışanlarımızın işe gelmelerinde ya da çalışmalarında kolaylıklar sağladık bu dönemde. Onun dışında, meslek lisesinde de aynı şekilde Covid-19 tedbirleri alındı. Uzaktan eğitim almayıp okula gelenler için de sıraları tek tek belirledik ve bir öğrencimiz bir sırada oturuyorsa artık hep o sırada oturuyor. Başka sıralarda oturma hakkı yok. Öğrenciler tamamen okula geldiği zaman okulun tabii avantajı olarak ,24 bin metrekarelik bir kampüs olması nedeniyle, 24 kişilik sınıflarda mevcudu 10 kişiye kadar indirme imkânımız var. Ayrı sınıflarda eğitim öğretim imkanımız var. Bu da bizim için bir avantaj oldu. Bu süreci de hızlı bir şekilde ve hasarsız bir şekilde atlatmak için bütün gayretlerimiz, tedbirlerimiz devam ediyor.

Hüseyin Turhan-(Eskişehirdenhaber.com): Son olarak Eskişehirdenhaber.com sitemizde bu röportajı okuyan okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Nadir Küpeli-(EOSB Başkanı): Şunu öncelikle belirtmeliyim. Eskişehirdenhaber.com sitesini sık sık ziyaret ediyorum. Özellikle son günlerde daha çok ziyaret ediyorum. Çok hızlı bir şekilde haberlere ulaşma imkânımız oluyor. Ve son dakika haberlerini en hızlı okuyucularına ulaştıran site olduğunu da gözlemliyorum. Bu çok önemli. Sitenizi benim gibi akip etsinler. Onların manevi gücü bu sitenin güçlenmesi için çok önemli. Moral için çok önemli. Eskişehirli hemşerilerimizin de özellikle bu günlerde artan vaka sayılarına karşı tedbirli olmalarını kurallara uymalarını istiyorum.
Kimse "bana bir şey olmaz" demesin. Herkese bir şey olabilir. Ben aslında kişilik olarak temizliğine çok dikkat eden bir kişiyim. Oldukça da hijyen ile yaşadığımı söyleyebilirim. Ben de neticede covid-19 hastası oldum. Geçen hafta yeğenim oldu, o da iyileşti çok şükür. Yani bu anlamda herkes kendisinin doktoru ve koruyucusu olmak zorunda. Sizin aracılığınızla bunu bir sefer daha duyurmuş olalım tüm yurttaşlarımıza. Daha fazla dikkat etsinler. Bu bizim elimizde. Tehlikenin farkında olmamız gerekiyor! Unutmamak gerekiyor. Hastalığa yakalanmamış olanlar anlamıyorlar. Yani bunun rahat geçeceğini ya da işte ölüm oranlarının yüzde 1,5/2 seviyelerinde olduğundan dolayı bir şey olmaz, grip gibi geçiririz diyorlar ama bu öyle bir şey değil. Herkeste farklı semptomlar görülüyor. Etki de bırakabiliyor. Mesela bende hiçbir şey yoktu ama tansiyon sıkıntısı olmaya başladı covid'den sonra. Birçok kişide eklem ağrıları, böbrek ağrıları, nefes ile ilgili sorunlar olduğunu hala duyuyorum. Dolayısıyla en güzeli yakalanmamak, iyileşmek değil. Bugünlerde bunlar çok önemli konular. Onun dışında herkes kendi işini zaten bir şekilde görüyor. Önümüzde Ramazan Bayramı var. Birbirimizle olan iletişimleri bu günlerde asgari düzeyde tutalım. Çünkü nihayetinde "Bir yerde veba varsa oraya girmeyin. Bulunduğunuz yerde veba varsa da oradan çıkmayın" diye emreden bir dinin temsilcileriyiz. Bu vesileyle tüm hemşerilerimizin mübarek ramazan bayramını şimdiden tebrik ediyor, maske ve mesafeden kurtulacağımız, birbirimize sarılıp bayramlaşacağımız günlere kavuşmayı diliyorum.

Yorumlar

Yorum bulunmuyor.