HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 05 MAYIS 2024, PAZAR





METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)

Değerli okuyucularımız,
Eskişehirdenhaber.com olarak topluma rol model olmuş kişi,kurum ve kuruluşlarla yaptığımız söyleşilerimiz devam ediyor.
Üniversite okumak için geldiği bu kadim kentten ayrılmayarak, gerek iş hayatında ve gerekse sosyal sorumluluk projelerindeki başarılı ve etkin çalışmalarıyla  Eskişehir kamuoyu tarafından yakından tanınan bir isim Metin SARAÇ Bey bu ayki konuğumuz.
05.03.2022 00:54
METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)
METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)
Hüseyin Turhan : Metin Bey öncelikle bizlere bu kadar iş yoğunluğu arasında zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Sizi birçok kişi tanıyor ama tanımayan okuyucularımız için kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Metin Saraç kimdir?
Metin Saraç : Ben teşekkür ederim geldiğiniz için ve bu röportajınız için.1972 Ardahan doğumluyum.1990 yılında üniversite okumak için Eskişehir'e geldim.Endüstri Mühendisiyim.İş hayatına çok sevdiğim Eskişehir'de atıldım.Ülkesine milletine faydalı olduğuna inandığım sosyal projelerde, sivil toplum kuruluşlarında görev alan biriyim.Evliyim iki erkek çocuk babasıyım.Eşim Tuğba Saraç ile üniversitede okurken tanışıp evlendik. Eşim Osmangazi Üniversitesinde akademisyen olarak görev yapıyor.O akademik hayatta biz ise sanayide çalışma hayatına devam ediyoruz.
Askerliğimi meslek kurası çekerek Ankara Hava İkmalde atölye şefi olarak yaptım.1,5 Sene asteğmen olarak vatani görevimizi tamamladıktan sonra iş hayatına kaldığımız yerden devam ettik.

Hüseyin Turhan : Boy Plastik firmanızın yaptığı çalışmalar hakkında biraz bilgi verirmisiniz?
Metin Saraç: Boy Plastik 2001 yılında dört ortakla kuruldu.Dört tane hayal ortağı diyelim arkadaşımla bir araya gelerek kurduk. İlk başta 250 m2 küçük bir işletmeyle başladık.Beyaz eşya amaçlı kuruldu. Boyama işleri ile başladı.Daha sonrasında sistemi ve prosesi geliştirerek kalıphanesi,enjeksiyonu,montajı,baskısı hülasa plastikle ilgili aklınıza gelebilecek her türlü iş ve işlemleri fabrikamızda yapabiliyoruz. Bir müşterinin bu anlamda istediği her ihtiyacı karşılayabilecek kapasiteye sahibiz.Zaman içerisinde teknolojiyi yakından takip ederek büyüme trendine girdik.Tekonoloji odaklı yeni yatırımlar yaptık yapmaya devam ediyoruz.2005 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde 8000 m2 bir alanı satın alarak çalışmalarımıza devam ettik. Şuanda 35 Dönüm alan üzerinde 10 Bin m2 kapalı alan içerisinde sanayi faaliyetlerimize, üretime devam ediyoruz. Aynı zamanda 2007 yılında Çerkezköyde benzer bir işletme kurduk.Orada Bosch ve Arçelik ile çalışıyoruz. Buradaki işletmemizde Haier,Arçelik,Vestel,Vitra,Aselsan gibi firmalarla çalışıyoruz. Aynı zamanda ihracaat yaptığımız ülkeler var. Bunlar Romanya,Rusya, Güney Afrika,Polonya  vb. ülkelere ürünlerimizi ihraç ediyoruz.

METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)

Hüseyin Turhan : Sizi diğer rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir? İş hayatınızda sizi başarıya ulaştıran kırmızı çizgileriniz var mı?
Metin Saraç: Çok prensiplerle ve kırmızı çizgilerle iş hayatına başladım ve öylece devam ediyorum.Ortaklığımızda da böyle.Bir kere dürüstlük bizim en büyük kırmızı çizgimiz diyebilirim. Verdiğimiz sözün arkasında durmak bunu önemsiyoruz. Çalışan ilişkilerimiz, çalışan arkadaşlarımıza değer vermek bunlar bizim olmazsa olmazlarımız. Ortaklıkta eşler iş hayatımıza karışmazlar. Çocuklarımız büyüyorlar onlar ileride iş hayatının içerisinde olacaklar. Damatlar,gelinler olacak. Bu işlere müdahale etme noktasında ve eğitim seviyesi uygun olmayan çocuğumuz burada yer alamaz. Bunlar bizim belli kırmızı çizgilerimiz diyebilirim. Sorunuzun diğer kısmına gelince rakiplerimizle aramızdaki fark için şunları söyleyebilirim. Bir kere iş hayatına çok vizyoner bakmaya çalışıyoruz. Değişen ve gelişen dünyayı anlamaya çalışıyoruz. Değişen dünya nereye gidiyor ve biz hangi yatırımı yapmalıyız. Bu aşamada.5-10 yıl sonrasında Boy Plastik nerede olmalı? Bunların hedeflerini koyuyoruz. Bu hedeflere doğru stratejiler geliştirerek yolumuza devam ediyoruz.  Buna bağlı olarakta başta insan kaynağına yatırım yapıyoruz.Sisteme,kaliteye ve teknolojiye yatırım yapıyoruz.Bunlar bizi rakiplerimizden ayıran en belirgin özelliklerimiz diyebilirim.

Hüseyin Turhan : Yaptığınız işle alakalı olarak Endüstri 4,0'ın getirdiği teknolojik gelişmeyi ve dijitalleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Metin Saraç: Değişen dünyada  internet bizlere hem çok olanaklar sunuyor hemde vahşi bir rekabet doğuruyor.İkisi bir arada yürüyor.Teknolojiye ayak uyduramazsanız ayakta kalma şansınız maalesef olmayacaktır.Mutlaka ve mutlaka değişimlerde dünya nereye gidiyor  bunu iyi analiz etmemiz gerekiyor.Bunu iyi analiz ettiğimiz için biz 2015 yılında  plastik sektörüne girdik. Bu anlamda dünyada ciddi bir hassasiyet var.Bu çok doğru bir hassasiyet. Biliyorsunuz iklim Paris Antlaşması'na imza attık. Yeşil mutabakat karşımızda duruyor. Buna uyum sağlayamadığımız zaman ülkemizin Avrupaya'ya ihracatı %45-50 seviyelerinde. Dolayısıyla ihracaatta ciddi paralar kaybetmemiz sözkonusu olacaktır. Bunlar bir araya geldiği zaman çevreci ürünlere doğru gitmek  gerektiği çok aşikar.Bu çok boyutlu bir iş. Bunun içinde enerji kullanımı da var.Çevresel etki yaratan hammadde türleri de  var. Bizde plastik sektöründe olduğumuz için Avrupa Birliğinin 2050 yılına kadar hedefleri çevreci olmayan hiçbir plastiği birlik içine sokmayacakları yönünde kararları var.Bu ne demek? Şu demek. "Petrol bazlı hiçbir ürünü yavaş yavaş üretimde kullanmayacağım ve tüketiciye verdirmeyeceğim" demek. Bunun içinde çevreci plastiklere yönelmeye başlanıldı. Bizde bunu düşünerek 2015 yılında üniversite sanayi iş birliği ile Tübitak desteği ile Ar-ge geliştirdik. Bu çalışma 2018 yılında bitti.Ama biz firma olarak projeye devam ettik.Yaptığımız iş bakteriyi besleyerek parçalayıp plastiği alıyoruz. Şuanda polietilen dediğimiz ürünün mekanik ve fiziksel özelliklerine çok yakın bir ürün çıkıyor karşımıza.Bunu toprağa attığınız zaman bir ay içerisinde gübre haline geliyor.Bu işlemin maliyeti biraz yüksek.Dünyada altı yedi firma bu konuda çalışma yapıyor. Bizde ülkemizde tek firma olarak bu çalışmayı yapıyoruz. Diğer firmaların bütçeleri çok büyük. Daha geniş personel ve imkanlarla bunu yapıyorlar. Biz ise daha mütevazi imkanlarla bu çalışmayı yapıyoruz. Bio medikal bir ürün.İnsan vücuduna da uyumlu bir ürün elde ettik.Bu ürününün sertifikasınıda aldık. Gidecek daha çok yolumuz var.Bunu ticarileştirmek içinde 2020 yılı Aralık ayında da İnnovaplast  A.Ş.adı altında da bir şirket kurduk.Tamamen Bio teknoloji alanında çalışacak.Biz yıllardır sisteme yatırım yapan bir firmayız. Sistemin olmadığı yerde kalitenin ve verimliliğin olamayacağını düşünüyoruz. Kendi içimizde iyi bir tasarımcı ekibimiz var. Müşteri beklentilerini alan, proje bazlı çalışan bir ekibimiz var. Aselsan'ın tasarım ve çözüm ortağıyız.Şuanda 5 G neknoloji üzerine bu firmayla çalışıyoruz.

METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)

Hüseyin Turhan : Son zamanlarda organize sanayi üretiminde yaşanan enerji ve doğalgaz kısıtlamaları devam ediyor mu ?
Metin Saraç: Bizim aldığımız bilgi bugün için bir kısıtlama olmadığı yönünde.Ama bu krizler anlık çıkan bir durum.Bilgimiz yoktu bu kısıtlamaların geleceğinden.Ülkemiz coğrafi olarak sıkıntılı bir bölgede.Ukrayna ve Rusya krizi bu enerjide bizi nereye götürür öngöremiyoruz.%50'e yakın doğalgazımızı Rusya'dan satın alıyoruz.

 Hüseyin Turhan : Türkiye'nin ilk Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB)'nin yöneticisisiniz aynı zamanda da  ATAP'ın da başkanısınız.Bu çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Metin Saraç: Kısa adı ATAP olan Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı,Türkiyemizin ilk teknoloji geliştirme bölgesidir.Osmangazi Üniversitesi,Anadolu Üniversitesi,Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak 4 üniversitenin ortak olduğu Organize Sanayi Bölgesinin  bir üst iştirakçisi olduğu şirket.ATAP buralardaki tüm tekno parkların yönetici şirketi.Binanın yapılması,arge imkanlarının sağlanması,altyapılarının sağlanması gibi çalışmaların hepsi ATAP bünyesinde oluyor. Bünyesinde 132 firmamız var. Yaklaşık 800 yakın da  Ar-geci çalışanımız var. ATAP'da doluluk %99 seviyesinde.Ayda bir toplantı yaparak projeler yeni yatırım kararlarının alınması yönetim kurulu tarafından sağlanıyor.


Hüseyin Turhan : Metin Saraç'ın 24 saati nasıl geçer?
Metin Saraç: Çok farklı görevlerim var biliyorsunuz.Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekiliyim.ATAP Yönetim Kurulu Başkanıyım.MEGEM Başkanıyım.Bir taraftan Meslek Lisemizi kurduk onun kurucu temsilciliğini yapıyorum ve bir fiil orada ders programından kulüplerin çalışmalarına varıncaya kadar yakından ilgileniyorum.Kendi şirketimiz Boy Plastik var onunla ilgileniyorum.OSB Üst Kuruluş üyesiyim  onun faaliyetlerine katılıyorum.Benim uyku hariç vaktim işle geçiyor diyebilirim. Çok nadir vakit bulursam küçük oğlumla sinemaya gidiyorum.

Hüseyin Turhan : Geçen yıl sosyal medya hesaplarınızdan bir paylaşımınızı görmüştüm. Oğlunuzla beraber ata diyarı Artvin'e gezmeye gittiniz ve bazı güzel resimler paylaşmıştınız. Sık sık gider misiniz memleketinize?
Metin Saraç: Ülkemizi çok seviyorum. Çok ülke gezdim. Benim için dünyadaki en güzel ülke Türkiye. Doğusu ayrı bir kültür batısı ayrı bir kültür. Yemek kültürü çok gelişmiş. İnanılmaz bir gastronomi zenginliği var. Bitki zenginliği var. Artvin'i ayrıca seviyorum. Baba tarafı Ardahan anne tarafı Artvin. Daha çok babamın da çocukluğu Artvin'de geçti. Bu şehirler benim için çok özel.Son beş yıldır her yaz gidiyorum. Karadeniz turu yapıyorum. Denizden daha çok seviyorum buraları. Oğlumda ata memleketini görsün tanısın. Kültürünü görsün. Bağları unutmasınlar. Aslında ben onların Türkiye'yi tanımalarını istiyorum.Çocuklarımı farklı bölgelerede götürüyorum.Ülkemiz değişik bir mozaik.Güzel bir ülke. (Hüseyin Turhan: Erzuruma kar yağarken Antalya'da denize giriliyor) aynen böyle. Seviyoruz ülkemizi ve memleketimizi.

METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)

Hüseyin Turhan : Eskişehir OSB'nin 25 yıllık hayali olan Meslek Lisesini faaliyete geçirdiniz.Nadir Küpeli Beyin Başkanlığında iyi bir ekip olduğunuzu görüyoruz. Okulun kurucu temsilcisisiniz. Kısaca Meslek Lisesine giden süreci biraz anlatır mısınız?
Metin Saraç: Bizim yönetim kurulumuz, başkanımız başta olmak üzere iyi bir ekibimiz var. Çok uyumlu çalışan, vizyonlarımızın kesiştiği bir ekibiz.Koltuk işgal etmeyen koltuğa güç veren bir ekip var burada. Her zaman söylediğimiz bir söz var "Söylemden ibaret değil eylem yapmak gerekiyor" diye. Başkanımız da bu konuda ciddi öncüdür. İyi bir liderdir.Ekip olarak Organize Sanayi Bölgesindeki en büyük yatırımları yaptık belkide. Okul,yaşam merkezi,altyapılar, İmişehir genişletme bölgesi, yollar vb. çalışmalar ilk aklıma gelenler.Okula gelince şunu söyleyebilirim. Benim eğitimle ilgili düşüncem ülkelerin kalkınmasının temel anahtarının eğitim olduğunu düşünürüm.Ama nitelikli eğitim.Sadece diploma vermek öğrenciyi mezun etmiyor.Bilgi mezun ediyor.Buna yönelmek gerekiyor. Ülkemizde de biliyorsunuz ciddi bir ara eleman ihtiyacı var.Maalesef şuandaki eğitim yapısı genci üniversiteye yönlendirme üzerine kurulu.Bunun da çok doğru olduğunu düşünmüyorum.Arz talep dengesi açısından doğru bir yöntem değil.Meslek edinecek,mesleğini doğru düzgün yapacak yerlere ihtiyaç var. Sanayinin buna ihtiyacı var.Bu eksikliği görerek yıllardır düşünüleni bir konuydu Meslek Lisesi yapmak. Bizler yönetime geldikten sonra bunun kaçınılmaz olduğunu gördük.Planımızı projemizi yaptık ve işe başladık.Çok kısa sürede yaklaşık bir yılda 26 Bin m2 alan üzerine kurulu okulumuzu tamamladık. Bir prova için ilk başta 2019 yılında Makine bölümüyle 100 öğrenci alarak başladık. İhtiyaçlarımız nelerdir onları gördük. Bundan önce ben ve yönetimdeki bazı arkadaşlarımız dünyanın farklı yerlerinde Japonya, Avusturya, Almanya vb. ülkelerdeki okulları gezdik inceledik.Oradaki meslek liseleri kültürü nedir?Biz oradan ne alabiliriz? Aynı zamanda Türkiye'de iyi örnek olabilecek okulların hepsini gittik yerinde gördük inceledik.Fiziki durumları nedir? Ders kapasiteleri nelerdir? En sonunda da bunların karması ile bizimde kendi düşüncelerimizi ortaya koyarak bu okulu tasarladık. Türkiye'nin bir numaralı okulu olacak iddiasıyla yola çıktık.Hangi anlamda? Her anlamda.Başta eğitim kalitesi,fiziki koşulları,makine altyapısı,atölye alyapısı, gibi alanlarda bir numara olacak diye yol çıktık.Allah'a şükürler olsun bunuda sağladık.Türkiye'ye örnek bir okul oldu.Lise olmasına rağmen bugün bir çok üniversiteden daha iyi bir kampuse sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Okul idaresi ile ayda bir,öğretmenlerimizle ise üç ayda bir toplantılar yapıyoruz. O toplantılarda idarecilerimize ve öğretmenlerimize hep şunu söylüyorum. Biz çocuklarımızı iki türlü yetiştireceğiz. Birincisi beyni eğiteceğiz.İkincisi kalbi. Bunlardan birini eksik yaparsak iyi bir öğrenci mezun etmemiş oluruz. Beyni eğitirsiniz sadece robot insanlar yetiştirirsiniz. Sadece kalbi eğitirseniz, insan ama işi bilmeyen insan yetiştirmiş olursunuz.Dolayısıyla ikisinin beraber yürümesi lazım.İyi atölyelerde, iyi eğitim sağlayarak gençlerimizi yetiştiriyoruz. (Hüseyin Turhan: Kaliteli eğitimin olmazsa olmazı öğretmen biliyorsunuz. Öğretmen seçimini nasıl yapıyorsunuz?) Bizzat kendimiz yapıyoruz. Mülakatlara giriyorum.En son kararı kendim veriyorum.Türkiyede farklı noktalardan kendini yetiştirmiş kaliteli öğretmenler getirmeye çalışıyoruz.
Kalbi eğitirken de sanat, müzik,spor,kulüp çalışmaları, tiyatro çalışmaları  yapıyoruz. Bir gencin kendi öz güvenini kazanması lazım ki, kendini ifade edebilsin. Düşüncelerini aktarabilsin...(Devam Edecek)

METİN SARAÇ İLE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--














logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.com
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr